Ana Sayfa
İletişim
Forum
MODÜLLER
Oyunlar
İğrenç Espiriler
Okul
=> Polinomlar
=> kimya konu anlatımı
=> Tarih
=> Edebiyat
=> Dil ve Anlatim
=> Dil ve anlatim2
=> Avagadro
=> Kimya
=> Geometri
=> acikenar
=> aci kenar test
=> aci kenar test2
=> acikenar2
=> tmr2
Saklı sayfalar
Son Depremler
İndir
Video
Resimler
Bilgi
Müzik
gs
Cümle cevirici
prg
ZAMBAK 2.ÜNİTE ANLATIMIN OLUŞUMU KONU CEVAPLARI
7. Anlatımın Oluşumu
Hazırlık
Dizelerinin sırası karıştırılmış aşağıdaki şiiri ve cümlelerinin yeri karıştırılmış nesir parçalarını an­lamlı birer metin hâline getiriniz.
CEVAP:
Kimsesiz odanda kış geceleri,
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!
De ki: Odur sarsan pencereleri,

 
vEvrende gördüğümüz, binlerce ışık yılı yarıçapında dev galaksileri bile atomun oluşturduğunu biliyor musunuz?
vBiliyorsunuz da hiç düşündünüz mü?
vDüşündüğünüzde ve evreni "tümevarım" metoduyla incelediğinizde en küçük parçaların en büyük yapıları oluşturduğunu görürsünüz.
vİnsan da böyle değil midir?
vGözümüzle göremediğimiz atomlar hücreleri, hücreler dokuları, dokular organları, organlar sistemleri oluşturmaz mı?
vPeki dil için aynı şeyleri düşünebilir miyiz?

 
Cümleler arasındaki bütünlüğü oluşturan öğeleri belirleyiniz.
CEVAP:
·      Her cümlenin kendinden önceki cümleye dil ve düşünce yönlerinden iyice bağlanması
·      Önce verilen bilgilerle sonrakiler arasında bir ilişki ve bir bütünlüğün olması
·      Cümleler arasında doğal geçişlerin kurulması
·      Boşlukların bırakılmaması
·      Bağdaşıklık kurallarına uyulması
·      Bağlaşıklık kurallarına uyulması

 



 

Metin İnceleme

 
1.         İlk metinde dil bilgisi kurallarına ve sözcüklerin anlam bağlantısına uyulmuş mudur? Metinden hareketle açıklayınız.
CEVAP:
Uyulmamıştır. Çünkü metinde dilbilgisi kuralları adeta yok sayılmış, Türkçe ve yabancı kelimeler uyumsuz bir şekilde bir arada kullanılmış, anlamsız kelimeler kullanılmış, kelimelerin büyük bir çoğunluğu yanlış telaffuz edilmiş, cümlelerde bağlaşıklık ve bağdaşıklık kurallarına uyulmamış, bağdaştırmalar yanlış ve anlamsız yapılmış…

 
2.    İlk metinde ifade edilenler hâlin gereğine uygun mudur? Niçin?
CEVAP:
Uygun değildir. Çünkü bir olay veya durum karşısında insanların tavır, düşünce ve hislerini dile getirme tarzları her dilde bellidir. Ancak bu metinde ifade edilenler, doğru ve güzel bir dile ait değildir. Dolayısıyla metinde alışılmamış bağdaştırmalar bir hayli fazla yapılmıştır.

 
3.    İlk metindeki anlatım bozuklukları metni nasıl etkilemiştir? Tartışarak belirtiniz.
CEVAP:
Anlatım bozuklukları metni elbette olumsuz etkilemiştir. Çünkü metni oluşturan söz ve söz öbekleri arasındaki anlam ve mantık bağıntısına uyulmamış,metni oluşturan söz öbekleri arasındaki dil bilgisiyle ilgili unsurlar göze ve kulağa rahatsızlık verecek şekilde yanlış kullanılmıştır.

 
4.    İlk metindeki konuşmalar dilimize zarar vermekte midir? Dilimizi korumanın, doğru ve güzel ko­nuşmanın önemini düşünerek tartışınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
CEVAP:
İlk metindeki konuşmalar dilimize hem de çok zarar vermektedir.

 
5.    Yazar, ikinci metinde bağdaştırma ve bağlaşıklık kavramlarını nasıl tanımlıyor? Örneklerle açıklayınız.
CEVAP:
Sözcüklerin yeni bir anlam ifade etmek için bir araya gelerek oluşturduğu söz gruplarına bağdaştırma denir. Bağdaştırmalar, yaygın olarak kullanılan sözcüklerle oluşturulabildiği gibi birbiriyle anlamca pek uyuşmayan sözcüklerle de oluşturulabilir. Bağdaştırma, sanatsal metinlerde çok sık rastlanan bir özelliktir. Örneğin; “şehrin kalesi” ifadesi alışılmış bağdaştırma iken “aşkın kalesi” ifadesi alışılmamış bağdaştırmadır.
Metni oluşturan söz öbekleri arasındaki dil bilgisiyle ilgili unsurların göze ve kulağa seslenmesine ise bağlaşıklık denir. Buna göre; adıllar, belirteçler, ön adlar, tamlamalar, durum ekleri, fiil çatısı, cümle öğeleri ve vurgusu vb. bağlaşıklık unsurlarıdır. Örneğin; dilbilgisiyle ilgili anlatım bozuklukları bağlaşıklığa uymayan anlatım bozukluklarıdır.

 
6.    İkinci metinden hareketle bağdaştırmaların kaça ayrıldığını ve işlevlerini örnekler vererek açıklayınız.
CEVAP:
Alışılmış ve alışılmamış olmak üzere iki tür bağdaştırma vardır. Aşağıdaki tabloda bir şiir üzerinde alışılmış ve alışılmamış bağdaştırma örnekleri görülmektedir:

 


 
SANA, BANA, VATANIMA
VE ÜLKEMİN İNSANLARINA DAİR

 
“Telgrafın tellerini kurşunlamalı…’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.
                                                     Erdem BAYAZIT

 
ALIŞILMIŞ BAĞDAŞTIRMALAR
ALIŞILMAMIŞ BAĞDAŞTIRMALAR
·      Telgrafın telleri
·      İstasyonda duran, yürüyen
·      Simsiyah dumanlar dökerek
·      Gelmesi beklenen
·      Ansızın çıkagelen
·      Baştan ayağa ıslanmak
·      Dağlara çıkmak
·      Naralar atmak
·      Gamdan dağlar kurmak
·      Kayaları kelimeler olan
·      Omuzlarıma saçlarıma hüzün boşaltan
·      Saçlarının akışını anmak
·      Gam dağlarına çıkmak


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Anlama ve Yorumlama
1.etkinlik

 
Tabloda verilen özellikleri, incelemedeki metinlerden hareketle doğru - yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
CEVAP:

ÖZELLİKLER
1. Metin
2. Metin
Önce verilen bilgilerle sonrakiler arasında bir ilişki, bir bütünlük var.
D
D
İfadeler hâlin gereğine uygun kullanılmış.
D
D
Dil bilgisi kurallarına uymamaktan doğan anlatım bozuklukları var.
D
Y
Anlam ilişkilerine dikkat etmemekten kaynaklanan bozukluklar var.
D
Y
Ses akışını ve ahengi bozan unsurlar kullanılmamıştır.
Y
D


 

 
2. etkinlik

 
Aşağıdaki metinlerde bağdaştırmaları ve dilin hangi işlevlerde kullanıldığını sözlü olarak ifa­de ediniz.
CEVAP:
Şiirde bulunan bağdaştırmalar şiir üzerinde renkli harflerle belirginleştirilmiştir. Ayrıca bu metinde dil şiirsel (sanatsal) işlevde kullanılmıştır. 
Çoban Çeşmesi
Derinden derine ırmaklar ağlar. Uzaktan uzağa çoban çeşmesi...
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi...

 
Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca Başlamış akmaya çoban çeşmesi...

 
Leylâ gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda, Ateşten kızaran bir gül arar da.
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,

 
Ne şair yaş döker, ne âşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Mensur metin
Yapılan her şey sanat değildir. Yapılanın sanat eseri olabilmesi için o şeyin mutlaka bir sanatçı tara­fından yapılmış olması gerekmez, ünlü bir sanatçı beyaz bir kâğıda rastgele resimler çizse ve boya dökse ortaya çıkan, sanat eseri olamaz. Eser, yapandan dolayı müzeye konabilir veya çok paraya satılabilir. Buna "kerameti kendinden" denir. Bunun tersi de mümkün. Sanatla ilgisi olmayan biri, sanat kaygısı gütmeden bir şey yapsa yapılan şey estetik değer taşıyorsa sanat eseri sayılır. Kısaca ister eski ister ye­ni yapılmış olsun, kim tarafından ve nasıl yapılırsa yapılsın, estetiği olan, izleyene haz veren, ilgi çeken her şey sanat eseridir.
Vedat ERKUL Şiirde geçen ifadesiyle ırmakların ağlaması normal bir durum mudur? Günlük hayatta kar­şılaşılmayan yani hâlin gereğine uymayan ifadeleri her iki metinden bulunuz.
CEVAP:
Irmakların ağlaması normal bir durum değildir. Buna alışılmamış bağdaştırma denmektedir. Günlük hayatta karşılaşılmayan yani hâlin gereğine uymayan ifadeler, metin üzerinde renkli harflerle belirginleştirilmiştir.

 
Metinlerin temasını bulunuz.
CEVAP:
Birinci metnin teması “ayrılık, hasret, gurbet”, ikinci metnin teması ise “estetik”tir.

 
3. etkinlik
Öğrendiğiniz bilgileri dikkate alarak aşağıdaki zihin haritasında bulunan boşlukları doldurunuz.
CEVAP:CÜMLE METİN

 

 
4. etkinlik

 
Aşağıda dilde bağlaşıklığı ve bağdaşıklığı bozan bazı unsurlar verilmiştir. Örnek cümleler­le "bağlaşıklık ve bağdaşıklık kurallarını" eşleştiriniz.
CEVAP:

Yarışanlar tanıdıktı ama tanımamış gibi davrandım.
Nesne eksikliği
Adamın morali bozuldu bunun üzerine kürsüden indi.
Özne eksikliği
Bilgisayarlar yeni ama kapasitesi fazla değildi.
Ek fiil eksikliği
Kimi zaman bir ölüye ağıt kimi zaman bir yiğide koşma bestelendi.    
Yüklem eksikliği
Müşteriye hizmet kaliteli ve hızlı olması gerekir.
Ek eksikliği
Derse iyi çalışmalı testler de çözülmelidir. (not: Bu cümledeki anlatım bozukluğu, kitapta -sehven- düzeltilerek yazılmış, dolayısıyla da tashih hatası yapılmıştır.)
Çatı uyumsuzluğu
Sen ve ben ne iyi anlaşıyorum.
Özne-yüklem uyumsuzluğu
Yarışmalarda kültürel ve sanat sorularını iyi cevaplarım.
Tamlama yanlışı
Kasanın şifresini bana alçak sesle fısıldadı.
Gereksiz sözcük kullanılması
Burada ucuza buzdolabı tamir edilir.
Sözcüğün yanlış yerde kulla­nılması
Erken yaşta eğitim önemlidir. Bilindiği gibi ağaç yaşken düzelir.
Kalıplaşmış ifadelerin bozulması
Yarışmada üçüncü olduğuna sevindim.
Anlam belirsizliği
Kesinlikle yarın gelebilir.
Anlamca çelişen sözcüklerin kullanılması
Başarınızla bütün ülkeyi hatta şehrimizi ve bizi sevindirdiniz.
Mantık hatası

Cümlelerin doğru şekillerini söyleyiniz.
CEVAP:

Yarışanlar tanıdıktı ama onları tanımamış gibi davrandım.
Adamın morali bozuldu, bunun üzerine adam kürsüden indi.
Bilgisayarlar yeni idi; ama kapasitesi fazla değildi.
Kimi zaman bir ölüye ağıt yakıldı, kimi zaman bir yiğide koşma bestelendi.    
Müşteriye hizmetin kaliteli ve hızlı olması gerekir.
Derse iyi çalışılmalı testler de çözülmelidir.
Sen ve ben ne iyi anlaşıyoruz.
Yarışmalarda kültürel soruları ve sanat sorularını iyi cevaplarım.
Kasanın şifresini bana fısıldadı. (“alçak sesle” gereksiz)
Burada buzdolabı ucuza tamir edilir.
Erken yaşta eğitim önemlidir. Bilindiği gibi ağaç yaşken eğilir. (“düzelir” yanlış)
Yarışmada senin üçüncü olduğuna sevindim. / Yarışmada onun üçüncü olduğuna sevindim.
Kesinlikle yarın gelecek. / Yarın gelebilir.
Başarınızla şehrimizi ve bizi hatta bütün ülkeyi sevindirdiniz.


 
5. etkinlik
Aşağıdaki metinde bulunan "bağdaştırmaları" gösteriniz.
CEVAP:
Bahar geldi kirazım yine çiçek açtı. Şimdi dallar arasında görkemli bir düğün sürüyor. Çiçeklerin dü­ğünü... Yüz binlerce ak ve cilalı çiçekleriyle güneşte ya da ay ışığında, pırlantalara bezenmiş gibi pırıl pı­rıl ışıldayan bir mandalina ya da portakal ağacını gözünüzün önüne getirin. İşte o ağacın üzerinde yüz binlerce düğün yapılmaktadır.
Kiraz çiçekleri / düğün yapıyor. Sabahlan kuşlar gelip şarkılar söylüyor dallar arasında. Gece ay ışık­ları altında göğün mavisine doğru dipdiri, bembeyaz çiçeklerden bir buğu yükseliyor.
Ali ÇOLAK
6. etkinlik

 
Gruplara ayrılarak aşağıdaki metinleri inceleyiniz. Bütün cümlelerin bir tema etrafında bir­leşmesi gerekirken bu birleşmeyi bozan cümleleri gösteriniz.
CEVAP:
I.         Bu kitap, sanat yaşamımın değişik dönemlerinden seçilmiş ürünlerden oluşuyor.
II.    Ağırlık, 1970'lerden önce yazdığım şiirlerde.
III.Son beş yılda dergilerde birçok şiir yayımladım ancak bu şiirleri kitaba almadım.
IV.Anılarımda da belirttiğim gibi bunlar kendimle uzun bir hesaplaşmadan sonra oluşan şiirler.
V.Dolayısıyla beni bütün yönlerimle okurlarıma tanıtacaktır.
I. Okuduğunuz bir eserin nitelikli olup olmadığını mı anlamak istiyorsunuz?
II.        Bu, seçici bir okurun yanıtlaması gereken ilk sorudur.
III.Onu birkaç ay sonra tekrar ele alın.
IV. Kötüyse okumaya değmez; iyi ise değişik bir tatla karşınıza çıkar.
V.Size yepyeni ufuklar açar.
7. etkinlik
Aşağıdaki metinde yazarın amacı nedir?
CEVAP:
Yazarın amacı; insan hayatında kaderin önemli olduğunu ve insanların karşılaştıkları zorluk ve sıkıntıları göğüsleyebileceğini okuyucuya anlatmaktır.
Bu amaç onu bağdaştırma yaparken "alışılmış" ve "alışılmamış" tercihinde hangi bağdaş­tırma türüne yöneltmiştir?
CEVAP:
Metinde alışılmamış bağdaştırma örnekleri çok fazla dikkat çekmektedir. Alışılmamış bağdaştırmalar, metin üzerinde renkli harflerle belirginleştirilmiştir.
Akla aykırı olduğu için inanıyorum." diyen Latin şairinin herhalde bir bildiği vardı. Gerçekte çevre­mizde olup bitenlerin kahir ekseriyeti önceden tahmin edilemeyen, hesaba geçirilemeyen, mantığa ve düz muhakemeye aykırı şeylerdir. Muhabbetin şirazesi, nefretin endazesi, aşkın hendesesi yoktur. İvaz­sız samimiyetin sıkletini çekecek terazi, huzurlu bir "fakirhane"nin sıcaklığını ölçecek bir termometre, kahır ve mihnetli geçirilmiş bir ömre sunulan fedakârlığın genişliğini tespit edecek bir mikâp icat edil­memiştir. İnsanlar, hayatın önceden kestirilemeyen, hendese ve matematiğe vurulamayan sürprizlerini yine hesaba ve endazeye sığmaz aykırılıklarla göğüsleyebilirler. Bilinmeyen her şey gibi kader de hesap haricidir. Hayata egemen olan rakamlar ve semboller değil kaderdir.
Ahmet Turan ALKAN
Ölçme ve Değerlendirme
A. Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle doldurunuz.

 
Bir metnin ve metin parçasında dil öğelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesi­ne bağlaşıklık denir.
Bir metnin ve metin parçasında dil öğelerinin ifade ettikleri husus ve durumlar arasındaki anlam bağlantısına bağdaşıklık denir.
Bağdaştırma bağlaşıklık ve bağdaşıklık ile sağlanır.
Dil birimlerini birbirine bağlayan dil kurallarının birbirine ifade ettikleri husus ve durumlar arasın­daki anlam bağlantısı yazarın Türkçeyi doğru kullanması ile ilgilidir.
Bağdaştırma alışılmış ve alışılmamış olmak üzere ikiye ayrılır.
B. Aşağıdaki şemayı doldurunuz.

Doğru Bir "Bağdaştırma" Yapmak İçin Gereken Kurallar
1
Bağlaşıklığa dikkat edilmesi
2
Bağdaşıklığa dikkat edilmesi
3
Birden fazla kelimenin bir araya getirilmesi
4
Bir araya getirilen kelimelerin anlamlı olması
5
Deyim, tamlama ya da kalıplaşmış söz grubu oluşturulması

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.
1.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaşık­lıkla ilgili bir dil hatası vardır?
A)    Dün akşam Taksim meydanından gelen haber hepimizi üzdü.
B) Yirmi beş kişiden oluşan üniversitenin genç araştırmacılar topluluğu çalışmaları­na başladı.
C) Konuğumuzla yapacağımız söyleşiyi canlı olarak yayınlıyoruz.
D)Tabelasız durak yerlerine tabela takılacak.
E) Kar yağışı aralıksız olarak sürüyor.
2.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağda­şıklıkla ilgili bir dil hatası yoktur?
A)Hocam beni ben de kendisini tanırım.
B) Uzun uğraşlar sonucu hurdaya dönen araçtan cesetler çıkarıldı.
C) Görevlilerin mavi ceket ve kravat takması gerekiyor.
D)Yolda çok sayıda askeri ve polis aracı var­dı.
E) Bırakın yemek yapmayı patates bile soyamaz.
3.   Aşağıdakilerden hangisi "bağdaşıklık" kav­ramıyla ilgili değildir?
A)Gereksiz sözcük kullanılması
B)Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
C)Tamlama yanlışlığı
D)Anlam belirsizliği
E) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması
4.     I. Bir metnin vemetin parçasında dil öğelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine "bağlaşıklık" denir.
II. Bir metnin vemetin parçasında dil öğelerinin ifade ettikleri husus ve durum­lar arasındaki anlam bağlantısına "bağ­daştırma" denir.
III.Bağdaştırma, yalnızca gerçek anlamlı sözcüklerin kullanımıyla oluşturulur.
IV.Bağdaştırma "bağlaşıklık" ve"bağdaşık­lık" ile sağlanır.
V.Dil birimlerini birbirine bağlayan dil kural­larının birbirine ifade ettikleri husus ve durumlar arasındaki anlam bağlantısı, konuşmacı ya da yazarın Türkçeyi doğru kullanması ile ilgilidir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A)    I.                  B) II.                     C)III.                     D) IV.                         E)V.


ZAMBAK 10.SINIF DİL VE ANLATIM ANLATIM TÜRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI KONUSU CEVAPLARI

 
8. Anlatım Türlerinin Sınıflandırılması
Hazırlık
İnsanlar birikimlerini niçin farklı türlerle anlatıyorlar?
CEVAP:
Çünkü insanlar bir konu hakkında yazmak ya da konuşmak istediklerinde farklı farklı amaçlar taşırlar. Bir anlatımda amacımız heyecanlandırmak ise o şeyi olay veya olaylar yoluyla okuyanları adeta olayı yaşayacak bir şekilde hikâye ederiz. Okuyanları bir hayal vasıtasıyla ilişkilendirmek, o şeyi gözleri önünde canlandırmak istiyorsak, sanatlı ifadeler kullanarak onu bir tablo gibi canlandırarak betimleriz. Amacımız okuyanlara heyecan vermek, bilgi veya haber vermek ise sanatsız ve açık bir ifadeyle doğrudan doğruya anlatma yolunu tercih ederiz. Verilen bilgi ve haberler konusunda okuyanları inandırmak istiyorsak amacımızı ispat ve delillerle ifade ederiz.

 
Metin İnceleme

 
1.    Her anlatım: gerçekleştiği bağlam içinde ayrı bir bütündür. Anlatım, dil bilgisi kuralları ve an­lam ilişkisi ile birbirine bağlanan cümle ve paragraf adlı birimlerden oluşur. Buna göre okudu­ğunuz metnin kendi içinde bir bütünlük ve birim değeri taşıyıp taşımadığını belirtiniz.
CEVAP:
Metin, kendi içinde cümleler ve paragraflar vasıtasıyla bir bütünlük ve birim değeri taşımaktadır. Bu bütünlük neticesinde ortaya hikâye çıkmıştır.

 
2. Edebî türler veya metin türlerinde farklı anlatım birlikleri bir araya gelir. Bir hikâyede betim­leme, açıklama, tanıtma amacıyla yazılmış parçalar öyküleme (hikâye etme) çevresinde bir­leşir. Makalede; açıklama, tanımlama, tartışma, öğretme, anlatım biçimleri birlikte kullanıla­bilir. Buna göre okuduğunuz metinde hangi anlatım türleri kullanılmıştır? Örneklerle açıklayınız.
CEVAP:
Bu metinde daha çok betimleme ve öyküleme anlatım türleri kullanılmıştır. Örneğin; “Bir sonbahar günü baktı ki küçük çam ağaçları filizi, körpe diken yapraklarıyla, üç beş kocayemiş çıngıl çıngıl yemişleriyle yer yer esmer pembe, kül rengi toprağa saye salar.” cümlesinde sıfatlar ve ayrıntı bildiren sözcükler yardımıyla adeta bir resim çizilmekte, yani betimleyici anlatım türü kullanılmaktadır.
“Bir sabah her zamanki çamın altına vardım ki bir köylü kadın, üç yarı çıplak çocuk garip birtakım taşlar, tahtalar, saçlarla bir şeyler yaparlar. Bu, her tarafından poyraz, lodos, gün doğusu, keşişleme, yıldız, karayel rüzgârı giren bir evdi. Mustafa arkasına yeşiller giymiş güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu.” paragrafında ise betimlemeyle birlikte bir olayın anlatılması söz konusu olmakta, yani öyküleyici anlatımdan yararlanılmaktadır.   

 
3. Anlatımın gerçekleşmesinde iletişime katılan öğeler, anlatımın amacı, alıcıda uyandırılmak istenilen etki ve anlatıcının anlatılan husus veya obje karşısındaki tavrı anlatım türünü belir­ler. Buna göre okuduğunuz metinde anlatım türünün belirlenmesinde hangi unsurların etkili ol­duğunu tartışarak açıklayınız.
CEVAP:
İletişime katılan öğeler (gönderici, alıcı, ileti, kanal, bağlam), anlatımın amacı (bir olayı veya durumu hikâye etme), alıcıda uyandırılmak istenen etki (konu, tema) ve anlatıcının anlatılan husus veya obje karşısındaki tavrı (üslup, anlatım) bu metnin anlatım türünün belirlenmesinde ayrı ayrı etkili olmuştur.

 
4. Sizce bu metinde yazarın amacı nedir?
CEVAP:
Yazarın amacı, bir olayı ve durumu hikâye etmek suretiyle okuyucuda tabiata ve nesnelere karşı duyarlılık hissi uyandırmaktır.

 
5. Yazar, görmediğimiz şeyleri zihnimizde canlandırıyor mu? Bunun için nelere başvuruyor? Sözlü olarak ifade ediniz.
CEVAP:
Evet, yazar, görmediğimiz şeyleri zihnimizde canlandırıyor. Bunun için betimleyici anlatım öğelerine (sıfatlara, renk ve ayrıntı bildiren sözcüklere) başvuruyor.
Anlama ve Yorumlama
1.etkinlik
Aşağıdaki cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturunuz.
CEVAP:
Vatanıma yararlı ama insanlığa zararlı bir şey bilseydim bir cinayet gözüyle bakardım ona, diyor Montesquieu (Montesku). Ünlü yazarın bu sözünü duyunca kendimi hep bu açıdan kontrol ederim. Ne var ki her zaman bu söze uygun davranmadığımı görüyorum. Bana yararlı ama aileme zararlı bir şey bilseydim unutmaya çalışırdım onu. Aileme yararlı ama vatanıma zararlı bir şey bilseydim aklımdan atardım onu.

 
Her anlatımın kendi içinde bir birim değeri taşıdığını düşünüyor musunuz? Niçin?
CEVAP:
Elbette her anlatım kendi içinde bir birim değeri taşımaktadır. Cümlelerin oluşturduğu paragraflar hikâye, deneme, makale, vs. düzyazı metin türlerini; mısralar ise beyitleri, dörtlükleri, onlar da metin türü olarak şiiri oluşturmaktadır.

 
2.etkinlik
Aşağıda yazma amaçlarıyla anlatım türleri verilmiştir. Yazarın amacına uygun anlatım tür­lerini boş bırakılan yerlere yazınız.
CEVAP:
v Bu tekniği kullanan yazarın amacı okuyucuya bilgi vermektir. Genelde öğretici/didaktik metinler­ de kullanılır. Onun için makale, eleştiri gibi yazılarda, tarih, coğrafya gibi ders kitaplarında kulla­nılır. Yazar, okuyucunun bilmediğini düşündüğü bilgileri aktarır. Bu tekniğe açıklama de­nir.
v Bu tekniği uygulayan yazarın amacı, okuyucunun görmediği bir görüntüyü, olayı, yeri okuyucu­nun kafasında canlandırmaktır. Yazar özellikle görme duyusundan yararlanarak okuyucunun ha­yalinde sanki sözcüklerle resim yapar. Okuyucuya böylece izlenim kazandırır. Bu tekniğe betimleme denir.
v Bu teknikte yazarın amacı, okuyucuyu bir olay içinde yaşatmaktır. Olay akışı vardır. Olaylar birbi­ri üzerine gelişir ve zaman durmadan geçer. Genellikle haber kipleriyle çekimlenmiş fiiller kullanı­lır. Bu tekniğin en önemli iki özelliği; zaman akışı ve bir romandan alınmış izlenimi vermesidir. Bu tekniğe öyküleme denir.
v Bu tekniği kullanan yazarın amacı, okuyucunun herhangi bir konudaki fikrini değiştirmektir. Bu teknikle yazılmış metinlerde iki görüş vardır. Bunlardan biri yazarın görüşü diğeri de başkalarının görüşüdür. Yazar değişik yöntemler kullanır, deliller getirir, ispatlar yapar, metnin sonunda kendi görüşünü haklı çıkarır. Metinde genellikle karşılıklı konuşma havası vardır. Bu tekniğe tartışma denir.

 
3.etkinlik
Öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım, öğretici anlatım, açıkla­yıcı anlatım, kanıtlayıcı anlatım, tartışmacı anlatım, coşku ve heyecana bağlı anlatım, des­tansı anlatım, düşsel anlatım, mizahi anlatım, emredici anlatım, söyleşmeye bağlı anlatım, gelecekten söz eden anlatım vb. anlatım türleri vardır.
(Not: Bu bilginin yer aldığı 68.sayfada -sehven- “göstermeye bağlı anlatım” ve “acı ve hüzünlendirici anlatım” şeklinde müfredatta olmayan anlatım türleri de yazılmıştır. Düzeltiriz…)
Aşağıdaki metinlerde yazarların hangi anlatım türlerini kullandığını söyleyiniz.
CEVAP:
Yahya Kemal tıpkı son zamanlardaki resimlerde göründüğü gibi: orta boylu, şişman, çok şişman, göğsüne kadar çıkan yarım küre şekline bir göbek... Bu muazzam gövdeyi başa bağlayan kalın ve kı­sa bir boyun, yuvarlak, buğday renginde kansız bir yüz... Ama cildi yaşına göre taze ve pürüzsüz. Kapıdan girince hemen solda banyo ve tuvalet... Onun her tarafı gömme gardırop... Gardırobun yanın­da üst üste konmuş bavullar. En üsttekinin üzerinde kitaplar, gaze­teler, pasta kutuları... Orta yerde, baş tarafı duvar kenarında olan ve üzerinde, içeri girdiğinde Yahya Kemal'in oturduğu karyola...
(BU METİNDE BETİMLEYİCİ ANLATIM TÜRÜ KULLANILMIŞTIR.)

 
İşçi arıların vücutları, hayatları boyunca bazı değişikliğe uğrar ve bu değişikliklere göre kalanı içerisinde gö­rev alır. İşçi arıların ilk üç günü kovanları temizleme ile geçer. Sonraki bir hafta boyunca genç kovanlar için gerekli besini salgılamaya başlarlar. Artık temizlikten larva bakıcılığına geçmiştirler. Onuncu günden itibaren ise karın bölgelerinde mum üreten bezler gelişir. Bu bezler petek yapımı ve onarımında kullanılacaktır. Artık arılarımız birer kovan işçisidir. Yirminci günlerinde ise mum bezleri işlevini yitirir ve artık iğne bezleri gelişir; ze­hir üretmeye başlarlar. İşçilikten askerliğe terfi etmişlerdir. Askerlik sonrasında ise hayatlarının geri kalanına çi­çek özü toplayıcısı olarak devam ederler.
(BU METİNDE ÖĞRETİCİ ANLATIM TÜRÜ KULLANILMIŞTIR.)

 
Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut saçlarımda çiğ
Ahmet Muhip DIRANAS
(BU METİNDE COŞKU VE HEYECANA BAĞLI ANLATIM TÜRÜ KULLANILMIŞTIR.)

Ölçme ve Değerlendirme

 
A.   Aşağıda boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle doldurunuz.
Yazarın amacının okuyucuyu bilgilendirmek olduğu anlatım türüne öğretici ya da açıklayıcı anlatım denir.
Yazarın amacının okuyucunun herhangi bir konuda fikrini değiştirmek olduğu anlatım türüne tartışmacı anlatım denir.
Sözcüklerin yeni bir anlam ifade etmek için bir araya gelerek oluşturduğu söz gruplarına bağdaştırma denir. Alışılmış ve alışılmamış olarak iki çeşidi vardır.
Bir metni oluşturan söz ve söz öbekleri arasındaki anlam ve mantık bağıntısına bağdaşıklık adı verilir.
Metni oluşturan söz öbekleri arasındaki dil bilgisiyle ilgili unsurlar göze ve kulağa seslenir. Buna göre; adıllar, belirteçler, ön adlar, bağlaçlar, durum ekleri, fiil çatısı, cümle öğeleri ve vurgusu vb. bağlaşıklık unsurlarıdır.

 
B. Aşağıdaki anlatıma hazırlıkla ilgili yargıları doğru-yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
(Y) Öyküleyici, betimleyici, göstermeye bağlı anlatım, anlatım türlerinden bazılarıdır. (Çünkü göstermeye bağlı anlatım diye bir anlatım türü yoktur.)
(D) Makalelerde açıklama, tanımlama, tartışma, öğretme anlatım biçimleri kullanılır.
(D ) Açıklayıcı anlatımlarda genellikle haber kipleriyle çekimlenmiş fiiller kullanılır.

 
C.   Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.

 


1.   Aşağıdakilerden hangisi bir anlatım türüdür?       
A) Nesnellik   B) İlişki kurma   C) Benzetme     D) Tartışma      E) Öğretme   

 
2.   Aşağıdakilerden hangisi metni oluşturan birimlerden değildir?
A) Ses     B)Kelime     C) Cümle     D) Paragraf     E)Anlam

 
Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme

 
A.   Aşağıdaki boş bırakılan yerlere gelebilecek uygun sözcükleri yazınız.
v Yazarın amacının okuyucuyu bir olay içinde yaşatmak olduğu anlatım türüne öyküleyici anlatım denir.
v Yazarın amacının okuyucunun görmediği bir yeri zihninde canlandırmak olduğu anlatım türüne betimleyici anlatım denir.
v Yazar anlattığı kavramı daha belirgin hâle getirmek için tanımlar kullanır.
v Yazar soyut düşünceyi daha görünür hâle getirip somutlaştırmak için örnekler kullanır.


B. Aşağıdaki tabloda verilen temaları, istenen unsurlara göre sınırlandırınız.

 

 
Yer, Kişi, Zaman ve Bağlam
Ayrılık
Soğuk bir kış günü küçük çocuğun evinden ayrılması
Hoşgörü
Toplumda zaman zaman hata yapan çocuklara karşı büyüklerin hoşgörüsü

 
C.   Aşağıdaki anlatıma hazırlıkla ilgili yargıları doğru-yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
( D )   "Romanda, fakir köylünün hayat mücadelesi zengin benzetme ve mecazlarla süslenerek aktarılmış." cümlesinde eserin hem konusundan hem de üslubundan söz edilmiştir.
( Y ) Akıcılık; hiç kimseye benzememek, farklı olmak, taklit ve kopyadan uzak durmak, basmakalıp ifadelerden vazgeçerek kendine has bir anlatım oluşturmaktır.
( D )   Duruluk, metinde veya cümlede gereksiz sözcük kullanılmamasıdır.
( Y ) Özgünlük; söyleyişin pürüzsüz olması, bir yazının kolayca ve zevkle okunmasıdır.
(   D ) Konuşmada ve yazmada yerel ağızların, söyleyişlerin yerine kültür dilini kullanmaya özen göstermeliyiz.
( D ) Sözcüklerin doğru seçilmesi, cümlelerin gereği gibi kurulması ve birbirine mantıksal bir ilgi ile bağlanması, konuda birliğin sağlanıp sürdürülmesi, bilgilerin doğruluğu bağdaşıklıktır.
( Y ) "Çiçeklerin ağlaması" söz grubunda alışılmış bağdaştırma vardır.
( D )   "Renk kuşağı" söz grubunda alışılmamış bağdaştırma vardır.
D.   Aşağıdaki şemayı doldurunuz.
(Not: 69.sayfadaki bu tabloda -sehven- 13 sütun yerine 7 sütuna yer verilmiştir. Düzeltiriz…)
Anlatım Türleri

 
Öyküleyici anlatım
Betimleyici anlatım
Coşku ve heyecana bağlı anlatım
Destansı anlatım
Emredici anlatım
Öğretici anlatım
Açıklayıcı anlatım
Tartışmacı anlatım
Kanıtlayıcı anlatım
Düşsel anlatım
Gelecekten söz eden anlatım
Söyleşmeye bağlı anlatım
Mizahi anlatım



 


E. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1.       Aşağıdakilerden hangisi anlatımın türünü belirleyen özelliklerden değildir?
A)   İletişime katılan öğeler
B)   Anlatımın amacı
C)   Alıcıda uyandırılmak istenen etki
D)   Anlatıcının obje karşındaki tavrı
E)   Anlatımda izlenecek yolun belirlenmesi
2.   Aşağıdakilerden hangisi makalede kullanı­labilecek anlatım türlerinden değildir?
A) Açıklama                  B) Tartışma        C) Öyküleme       D) Tanımlama                    E) Tanık gösterme
3.   Aşağıdakilerden hangisi düşünceyi geliş­tirme yollarından değildir?
A)       Sayısal verilerden yararlanma
B)   Benzetme
C)   Betimleme
D)   Tanımlama
E)   Örneklendirme
4.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yan­lışı vardır?
A)        Edebî eserlerde dil ve anlatım biçimlerinin tümüne konu denir.
B)   Metinlerde olayların düzenlenişi, sıralanışı Ve akışı olay örgüsüyle ilgilidir.
C)   Metin düzeyinde gözlenebilen her türlü an­lam ve dil malzemesine içerik denir.
D)   Metinlerde yazarın dili kullanma biçimine üslup denir.
E)   Sanat eserlerinde işlenen temel düşünce ya da duyguya tema denir.
5.     I.Bilgiler kesin verilere dayanır.
II. Kişisel yorumlama yapılmaz.
III. Sübjektiflik bulunmaz.
IV. Bilgilerin doğruluğu kanıtlanmaz.
V. Herkes aynı şeyleri anlar.
Yukarıdaki numaralanmış yargılardan han­gisi nesnel cümlelerin özelliklerinden değildir?
A) I.          B)II.          C) III.           D) IV.         E) V.
6.   Aşağıdaki temalardan hangisi daha geniş kapsamlıdır?
A)   Türk romanı
B)   19. yüzyıl Türk romanı
C)   Reşat Nuri'nin roman anlayışı
D)   Toplumcu roman yazarlarının görüşleri
E)   Türk romanının en önemli özellikleri
7.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A)   Tatilimizin en hareketli günlerinden biri daha sona erdi.
B)   Hafif hafif esen rüzgârın hışırtısı, kuşların cıvıltısı hâlâ kulağımda sanki.
C)   Piknik yerlerini kirleten ve ağaçlara yazı yazanlar medeniyetsiz insanlardır.
D)   Tatilden dönünce kendimi çok yalnız his­settim.
E)    Dağ eteklerinde yaptığımız bu çalışmanın amacı çevreye güzel bir görünüm oluştur­maktı.
8.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
A) Bu iki durum arasında, çok küçük bir nüans farkı vardır.
B) Dün akşam Forsa diye bir hikâye okudum.
C) Birçok öğrenciler, dünkü deneme sınavın giremediler.
D) Takımımız yine son saniye golüyle maçı kazandı.
E)   Filmde gördüğüm o acı feryatlar ve bu son sahne, bugün bile gözümün önünde
ve kulaklarımda çınlıyor.


2. sayfa


Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!



website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol